● 1929 yılında Amerika’da başlayan ve tüm dünyayı uluslar arası ekonomik durgunluk ve krize denir.
a) Krizin Sebepleri
● Amerikan ekonomisinin büyük bölümünün holdinglere dayanması
● Bankacılık sisteminin kötü yapılandırılmış olması, şirket ve bankalarda yeterli denetimin yapılmaması
● Başkan Hoover yönetiminin tecrübesiz olmasından dolayı krize zamanında ve etkili şekilde müdahale edememesi
● Amerika’nın o dönemde dünyanın en önemli kredi veren ülke durumunda bulunması ve I. Dünya Savaşı’nda verdiği kredileri geri alamaması
b) Krizin Gelişmesi
● New York Borsası 1928 yılının başından 29 yılı Ekim ayının başına kadar olan süreçte gittikçe yükseliyor ve yüksek fiyat/kazanç oranı getiriyordu. Ancak 3 Ekim 1929 tarihine gelindiğinde, yukarıda sayılan sebepler doğrultusunda borsanın ilerlemesi durmuş hatta birkaç büyük holdingin hisse senetleri düşmüştü. Bu düşüş 21 Ekim günü yabancı yatırımcıların hisse senetlerini ellerinden çıkarmalarıyla hızlandı ve “Kara Perşembe” olarak anılan 24 Ekim 1929 Perşembe günü borsa dibe vurdu.
● Bu hızlı çöküş 4,000 kadar bankanın batmasına, birçok insanın mal varlığını kaybetmesine sebep oldu.
● Amerikan ekonomisini vuran bu kriz Amerika’nın ithalat ve İhracaat yaptığı ülkeleri ve dünya bankacılık sistemini de olumsuz yönde etkileyince krizin etkileri önce Avrupa’yı daha sonra tüm dünyayı vurdu.
c) Krizin Sonuçları
● Bunalım dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin %42 oranında ve dünya ticaretinin de %65 oranında azalmasına neden olmuştur.
d) Türkiye’ye etkileri
● 1930-1933 yılları arasında ithalatta hızlı bir daralma yaşanmıştır.
● İhracat gelirlerinin azalması ve ticaret açığı sorununun önem kazanması,1929-1930 yıllarında iktisat politikasında önemli değişikliklere yol açmıştır.
● Türk hükümeti, 1930 taksitini ödeyemeyeceğini anladı ve Duyun-u Umumiye İdaresini yeni bir anlaşmaya zorladı.
● Merkez Bankası kurma kararı alındı ve bu da yeni dış kredi bulma gereksinimini artırdı.
● Türkiye de üretilen pamuğa karşı dış talebin Dünya buhranı nedeniyle zayıfladığı bir dönemde kurulan devlet tekstil fabrikaları pamuğa karşı iç talebi büyük ölçüde genişletti.
● Tarım ürünlerinin fiyatlarında hızlı bir düşüş görüldü.
● Ziraat Bankası ve gelişmekte olan kooperatifler, köylüler borçlarını ödemekte güçlük çektikleri için, ciddi sıkıntılarla karşılaştı.
● Mali kriz içine giren hükümet, 1930 yılında, makine kullanan çiftçilere uygulanan vergi iadesini, traktör başına belli bir tazminat ödenmesi koşuluyla kaldırdı.
● Krizden tüm dünya gibi olumsuz etkilenen Türkiye ekonomisini güçlendirebilmek amacıyla ithalat ve ihracatını artırıcı politikalar izlemeye başlamıştır.
● Türkiye 1933’de dış ödemelerde uygulamasına başlanan kliring ve takas sistemini uyguladı. (Kliring sistemi malını alanın, malını alma ilkesine dayanır.)
● İhraç mallarının standardizasyonuna önem verilerek, ihracat bu yönden de teşvik edildi 10 /06/1930 tarih ve 1705 sayılı Kanun ile hükümete tedbir alma yetkisi verilerek, ihraç edilen fındık ve yumurtadan başlayarak, ihraç mallarında kalite kontrolüne gidildi. Bu kontrolü yapması amacıyla Türk Ofis kurulmuştur.
● Türk Ofis’e kontrol ve teftiş görevi yanında piyasa araştırmaları yapma, uluslar arası ticaret ve ödeme anlaşmalarını hazırlama görevi verildi.
● Bu tedbirlerin sonucunda: ihracatla ithalat arasındaki denge 52 seneden beri ilk defa 1930 da aktif duruma girdi. İhracat ithalatı aşarak, Türkiye’nin dış ticaret açığı kapandı ve devam eden 9 yıl boyunca ihracat,
ithalatın daima üstünde kaldı.
ithalatın daima üstünde kaldı.
Lütfen beğendiğiniz ve işinize yarayan yazılar hakkında yorumlarınızı ve teşekkürlerinizi eksik etmeyiniz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder